Bu sözden yola çıkarak velilere, alimlere, mütefekkirlere, güzel insanlara Resûl dememek şartiyle ne denilirse az...
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu için de, ne söylenirse az..
Ben de ne söylersem az.
...
***
Sözün özü son nefesten başlamalıydım yaşamaya.. (Salih Mirzabeyoğlu)
Son nefeste yaşamaya başlanılır mı?.. başlanılırmış onda gördüm onda bildim, onda tanıdım, onda yaşamaya başladım...
Hem de ne yaşamak....
Son nefeste nasıl yaşanılır?..
Bir inanç varsa, düşünce varsa, fikir varsa, yaşanılır.
O düşünce, fikir dava olmuşsa, o dava Allah'a ise üstelik o dava da Allah'a adanmış bir insan profili varsa son nefeste yaşanılır.
***
"Bana zehir verdiler ben onu bala çevirdim".. der, Salih Mirzabeyoğlu...
16 sene, hücrede verilen zehirleri bala çevirmek...
İmkansızdır, ütopyadır ama davası Allah olana imkansız ve ütopya değil. Güzel insanların zorlu çileli hayatlarını, hallerini düşünür, o hayatları ve halleri benim acı çekmeme neden olur, üzülürüm.
Ama zahirdeki çirkinliklerde hakikat nazarında bir elde güzellik olduğunu idrak edince insan şunu fark ediyor;
Onların dünyasında 16 sene çok şey değildir. Kendi dünyalarında öyle şeyler yaşarlar ki akıl idrak edemez.
Biz sadece zahirde gördüklerimizle yetiniriz. Onlar 16 senede zehiri bala çevirirler; varlıklarıyla, yokluklarında, güzel kalemleriyle hakikati görmek istemeyen, rahatlıkta rahatsızlıktan bahseden, çile çekmeden İslam davasını sahiplenen bizlerin yanlışlarını kör gözlerimize sokarlar.
Kazandılar mı, kazandılar. Öndeler mi öndeler, yokken de varlar mı, varlar...
***
Bazı insanlar güzel insanlar vesilesiyle zahirdeki çirkinlikler de Allah'a bakan tarafı farkedip yaşamayı öğrenirler. Ve o çirkinlikler de güzellik bulurlar.
İşte Salih Mirzabeyoğlu, bazı dünyalara hakikatin bu boyutunu farkettirmeye vesile olan güzel bir insan.
Akla, kalbe, davaya hitap eden bir insanı tanımak güzel, bilmek güzel, yanında olmayı istemek güzel ama madde cihetiyle ayrılık olduğundan bazı şeyler bu dünyada imkansız görmemeye insan üzülüyor ama şu var gidenler kayıp değil ki üzülelim her biri bir yıldız.
O yıldızlar karanlıklarımızda geride bıraktiklari güzel şeylerle bizi aydınlatırlar..
Onu, düsüncelerini, fikirlerini, hayat tarzını tanımak, anlamak, sevmek, yaşayabilmek sadece nasip...
Her insan sevdiği, değer verdiği her şey de nasibi nisbetinde pay alır...
S. Mirzabeyoğlunu, fikrini düşüncesini seviyor hepsinden nasibimiz nisbetinde pay alma gayreti içinde olmaya çalışıyoruz..
İyiki...
Salih Mirzabeyoğlu.
Nurs Hilkat
Yorumlar
Yorum Gönder