Ana içeriğe atla

MEKTUP (I) Deryada









Deryada


Oralarda bile canın sıkkın...Bunu nasıl
başariyorsun anlamıyorum. Halbuki çoktan alışmış olmalıydın.

Dün seni gizlice izledim. İmrenmemek elde değildi. Gençlemiş,güzelleşmişsin. İyi ki buralarda değilsin. O güzellik kaç kalbi durdurur bilemezsin. Hele etrafında ki sülün kuşları. Onların cıvıl cıvıl etrafında koşmaları...Hiç umrunda değilmiş gibi düşünceli düşünceli yürüyüşün.

Biraz tuhaf geldi bana... bir kenarda oturup ...neyse
Bizde seni çok özledik.

Çok özlememek ve hayata tuunabilmek  için artık müzik dinlemiyorum.
Biliyorsun müziği çok severim. Şimdi ise nerede bir hoş müzik duysam  kulaklarımı tıkıyorum.  Eskiden müziğin akışında kanatlanan kalbim şimdi her saniyesinde maziyi hatırlatıyor.  Ve ben mazinin her karesinde ...

Sen ağlamanında "dua" gibi olduğunu söylemiştin. Bu biraz beni rahatlatıyor.

Evet, uzun zamandır şiir yazamadım sana, dualarimdaki ağıtlardan  vakit bulamadım.

En son hatırlıyor musun ? Şiirime eşlik edişini...
Burada iken hiç fark etmedim onu gizlice not etmişsin.

Bir ara elime geçti...

O'nu kendine yazacağını bilseydim
Hiç okumazdim...

Biliyorsun sıra benimdi...

Sanırım gözlerimi bağladın ben fark etmeyeyim diye...

Hani şey demiştim ya, "böyle yapmanı " isterim diye...
Şimdi onu senin için ben yapıyorum...

Biliyorum, eski mektuplara hiç benzemedi...yanına bir resim çizip koyamadım.

Aslında müzik gibi, artık resim yapmakta istemiyor canım.

Orada gök çok maviymiş. Şaşırmadım buna...

Aklıma

"Aynı mavi gökyüzünün  altındayız ya" deyişim geldi.

Sonra senin o gökyüzünün altında mavi sularda kaybolup gidişin.

Dün gece rastladım...

Gittiğin yerle ilgili  birşeydi bu...

Aklıma geldi...

Başka bir yerinde okumuştum,

Bir derede çamaşır yıkıyor sanırken  adamın biri

Deryada  yüzüyordur

Ama  kimsenin bundan haberi yoktur.



Hülya Cangüleç














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Kim, Kim"dir -Horuzun Öttüğü Vakit - (2.Bölüm)

Günümüz Müslümanlarının en büyük problemi Hz.Mehdi asm var mı yok mu düşüncesi. Kur'anı Kerimi aklı ile anladıktan sonra ''Peygamber''e de luzum bırakmayan bir topluluk için elbette ''Melhameler'' yani meydana gelen hadiselerin bir önemi yoktur.  Tıpkı ''Meteryalist'' kafadakilerin bunlar ''Metafizik'' saçmalıklar diyip kestirip atması gibi. Peygamber''e luzum ve ihtiyaç bırakmayan yani ''Peygamber''siz İSLAM, daha doğrusu ''Diyalogçu'' zihniyetindeki adamlara aradan ''Peygamber''i çıkardığında İSLAM'da kalmaz dediğinde ''aval, aval'' suratına bakar. Bir kişinin ''Müslüman'' olması ancak ve ancak ''Peygamber''e BİAD ile mümkündür. Kur'anı Kerimde ''Allah ve Resulüne'' itaat emri bunlara uğramamıştır. Peygamberi aradan çıkardığında ''ŞERİAT''e kalmaz. ŞERİAT Peygamber a...

GÜNDEM MAK-ARASI

KIY-AMET  / GÜL-MEZ Sayın Okuyucular Bugünlerde her ne yazsam gündem öyle bir hızla değişiyor ki ne diyeceğimi ne konuşacağımı şaşırıyorum. Sanki bütün dünya birleşmişte beni yalancı çıkarmak için uğraş veriyor. Tam bir -BAŞ-MAKALE yazıp ünlü olayım diyorum, bi bakıyorum bir anda gündem değişiyor. Benim dediklerim çöpe gidiyor tabi. Şimdi nerden çıktı şu Mescid-i Aksa ? Ne güzel konuşuyor yazıyor çiziyor size de bal gibi okutuyordum. Ben ne talihsiz adamım hiç mi hayatımda bir gün bile yüzüm Gül-meyecek ! Anam adımı Tayip Gülmez koymakla bana kötülüğün en büyüğünü etmiş mi oldu şimdi? Gerçi anamın ne suçu var  Dünyada  artık öyle şeyler oluyor ki, kim olursa olsun YALAN söyleyen herkesi hiç abartısız ANLINDAN mıhlıyor. Ve söylediklerini boşa çıkarıyor. Ne kadar PUTU dikilmiş heykel varsa bir bir yıkılacak bir zaman diliminin içine düştük sanki. Bende kalem sallayan halkın aklına üfleyen bir sanatkar olarak galiba böyle bir PUTSAL duruşun yı...

AYASOFYA

'Beytu'l-Makdis'in imarı Yesrib'in harabıdır. Yesrib'in harabı melhamenin (savaşın) çıkmasıdır. Melhame İstanbul'un fethidir, İstanbul'un fethi Deccal'in çıkmasıdır!' buyurdular. Sonra elini (Resulullah), konuşmakta olduğu kimsenin (yani Hz. Muaz'ın) dizine vurdular ve: 'Bu söylediğim kesinlikle hakikattir. Tıpkı senin burada oturman hak olduğu gibi.' buyurdular." Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalâtu vesselâm'ın konuştuğu ve dizine elini vurduğu kimse Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh)'dir.)" [Ebu Davud, Melahim 3, (4294). Beytu'l-Makdis, Mescidu'l-Aksa denen Kudüs şehrindeki mukaddes mesciddir. Bugün orada "Süleyman Mabedi inşası için kazılar yapılıyor, Mescidin altı oyuluyor. Orada yaşanacak bir çökme veya bu kazı çalışmaları yeniden imar anlamına gelebilir. Kudüs'ün başkent ilan edilmesi bu işlemin hızlandırılması anlamına geliyor olabilir. Yesrib, Medine-i Münevv...