Ana içeriğe atla

GÜNDEM MAK-ARASI





KARIŞ-TIR-MA


Sevgili Okuyucular

Yeni bir makalede yine karşı karşıyayız.

Bugün herşeyi prova-kas-yona bağlama mevzusu etrafında ve yine ''Süfyan Uzmanı'' arkadaşımızın 3. / 4. iddiası etrafında yazmak istiyorum.

Herşeyden evvel söylemek gerekir ki HDP'li sarıklı adamın PUT'a saldırısı veya bir PKK'lının PUT'u yakması fikri çerçevede bizim için bir ''Kayıp'' değildir.

''Atatürk'ün köpekleri olsanız ne yazar !'' diyen HDP'li Sırrı Sarık'ın bu türden saldırısı da ''Bizim için bir kayıp değildir.''

Bu günlerde nedense ''Dünya Üzerinde'' insan yokmuş gibi her şeyi her işi provakasyona bağlayan tipler bazı hakikatlerin içini de zedeliyor.

Mescid-i Aksa'da ki durumu bile ''Yahudi Provakasyonuna'' bağlayan aklı evveler var.

Bundan 1400 evvel Resul asv bunların hepsini haber vermiş. Olan bitenler provakasyon değil Peygamber asv'mın mucizesinin gerçekleşmesi.

Bütün bu ''Mucizelerin'' görülmemesi için her şeyi provakasyona bağlayanlar acaba insanları ne zannediyor?  Düşünmeyen, acı çekmeyen, beton gibi bir yapı mı? Yani bir insan hem sarıklı hem HDP'li hemde Atatürk düşmanı olamaz mı? Ya da Sırrı Sakık gibi ''Binlerce Müslüman Kürdü'' katleden Atatürk'çülere ''Köpeği olsanız ne yazar !'' diyemez mi? İşinize gelmez çünkü bazı hakikatlerin üstünü ''Siyasete'' göre şekillendirmek artık zorlaşıyor. Kürdü ''ATATÜRKÇÜ'' gösterme gayreti içinde olanlar işin içinden sıyrılamayınca ''İlahi Hakikat'' karşısında ''Faka'' bastığı zaman bütün bu işlere ''Provakasyon'' diyip geçmek zorunda kalıyor.  

Müslümanları meydanlara toplayıp ''Mescidi Aksa'' etrafında ''GAZ'' alanlar onların ''BUĞZ''ları etrafında ''SİYASİ'' çıkar sağlayan parti pırtı bir sürü oluşum ''Müslümanları YAHUDİ provakasyonuna'' gelmemeye çağırırken asıl bu çağrı ile provakasyona düşürüyor. Yani provakasyona karşı ihtarda bulunan adam bi bakıyorsunuz ''Provakasyoncunun'' bizzat kendisi.  Arkasına bakıyorsunuz, arkasında ise devlete kadar izler var. Yani emir komuta zinciri içinde kendine küfretmesi gibi bir role de bürünerek ''Muhalif'' ayaklarında provakasyon yapıyor.

Allah aşkına ne zaman ''Provakasyona'' geleceksiniz diyenlerde yok değil !

Şimdi mevzu onlara göre ne imiş daha da derine inelim...

 Mescidi Aksa olayları sahte Mesih için düzenlenen provakasyonlarmış. MK-UTRA projesi ''Mavi Işık'' projesi etraflı.

Gökyüzünde ''Helogram'' yapabiliyorlarmış ...

Vuuu, vay anasını dedirtecek cinsten beyin oyunları varmış.

İyide Türkiye'de biz ''Hükümete'' defalarca bu ülkede ''Telegramı kim yapıyor?'' diye sorduğumuzda kimse bize ''CEVAP'' verme tenezülün de bile bulunmadı.

Altını kaşıyınca bi bakıyorsun FETÖ çıkıyor.
Bi bakıyorsun ''Atatürkçü'' homoseksüeller çıkıyor.

MK-ULTRA projesi ürünü Adnan Oktar gibi bir ''Makina Çöplüğü'' ne Hükümet ''Sende kim oluyorsun Soytarı !'' diyemiyor. Bu adamlar ''İslami ifsad ettikçe ediyor öbür yandan da  Hükümet ''28 Şubat darbe kanunları ile Müslümanları içeri tıkıyor!''

Yalan mı?

Sonrada  ''Hükümete'' en yakın gazete ''aman ha sakın tuzağa düşmeyin !'' diye sayıklıyor...

Evvela sen düşme ve düşürme !

Şimdi,

Zaten adamlar Hz.İsa asm gelecek diye böyle bir proje etrafında çalışıyorlar. Gelmeden önce sahtesini piyasaya sürerek gerçek olana tabi olacakları engellemek için.

Bunlardan biri Süfyan, bu adamı Mehdi diye pazarlıyacaklar.
Deccal'ı da Hz.İsa asm diye...

Süfyan ''Batının adamı, emperyalist dünyanın atadığı görev başında bir vali''


MK-ULTRA veya ''Mavi Işık'' projesi ve etrafında her türlü sahteyi ''Hakikatten'' ayıracak ilimden yoksun olanlar bu tuzağa düşecek tabi.

Ancak MK-ULTRA veya ''Mavi Işık'' projesi etrafında gerçekmiş gibi yansıtılacak her şey ile hakikat arasında ''Ayran'' ile ''Kireç Suyu''' kadar hem görsel hemde lezzetsel fark var.

O yüzden -korkulacak- gibi değil...

Korkulacak olan şey ''İlimsiz'' insanların başka insanları yoldan çıkarması...

Mesela bunu yazan adamın ''Süfyan''a tabi olması gibi.

Adam zaten MK-ULTRA projesine yenilmiş ve o projenin adamına bağlanmış iken ''Aman ha böyle de bir tehlike varmış diyebilecek kadar kör !'' ...Bir diğeri Peygamber asv'mın ''Hiçkimsenin dahil olmasın !'' dediği ''FİTNE'' savaşı için ''Devletine Gazan Mübarek olsun !'' diyor. İşte ''DECCALİST''  yani MK-ULTRA diğer adı ile ''MAVİ IŞIK'' projesi kısaca Süfyan'i DECCAL'e tabi olmak budur.

Evet o sebeplen gördüğünüz hiçbir şey provakasyon değil. En yalın hali ile tabi olan şeyler.

İşi ileri götürüp geçen günkü ''DOLU, HORTUM, FIRTINA'' tufanını da ''MAVİ IŞIK ve HAARP'' cihazına bağlayanlar alttan alta DECCAL'e iman ediyor ve insanlarıda nerede ise imana çağırıyorlar.

Halbuki Peygamber asv kelime kelime yaşadığımız her andan HABER verdi! Böylesine büyük mucizeleri kalkıp -provakasyona- veya HAARP cihazına bağlamak nasıl bir akıl ve mantık işidir.

İşin özünde bütün bunlar Peygamber asv'mın söylediği gibi  Hz.Mehdi asm'ın zuhrunun habercisi. Bütün bunlara provakasyon diyenler ise, bütün bu gerçekleri kapatmaya çalışan  Süfyan ile Deccala tabi olan  ''Ashablari'' denilen cinslerden, o vazifeyi tersinden görenler.

Peygamberimiz asv bir hadisinde der ki;

''Deccal bir beldeye girmeden evvel oraya ''Ashabını'' gönderir. Orayı önce ''Ashabı'' ile ifsad eder. ''



                                      & & & & & &


Bizim ''Süfyan'' uzmanımız yine  birkaç şey söylemiş.

Yanlız ''Uzman''ın bilmediği şey şu;

''Osmanlıda her padişahın bir PAPAZI olduğu !''

Şimdi adam, padişaha yaranmak için padişahın PAPAZI'na küfrediyor. Öbür yandan ''PAPAZA'' küfreden herkes bir şekilde ''oyun dışı'' bırakılıyor. Oyun dışı bırakılanda bırakanda ''Padişah''ın adamı.

Uzmanımız şöyle demiş bu PAPAZ 4. Süfyanmış.

2. ve 3. Süfyan olarak kimi gösteriyor açıkcası ben 4.'yü görünce hiçte ilgilenmedim.

Bir hadiste Süfyanlar 3'tür der. Ve bunların üçüde ''Türkiye'den yani Diyar-ı Rumdan' çıkar.

2.Süfyan ölünce görevini 3.Süfyan'a bırakır.

Yani bunların arasında 2. ile 3. arasında bir ilişki vardır.

4. Süfyan yoktur. Olmayınca Oldurtmaya çalışmak için Süfyanları dört yapanlar iki ile üç arasındaki hadislerde haber verilen ilişkiyi bilmediklerinden kafaları da karışmıştır.


3.Süfyan'ın  en belirgin özelliklerinden biride Deccala tabi olan topal bir komutanı olmasıdır. Hatta bu topal komutana ''Kuzey Irak'ta'' da tabi olacak ve bu tabi olma ile helak olacağı haber verilen bir topluluktan da söz eder hadisler.

İşte bu topal adamın vazifesi Hadislere göre ''Deccal''ın projesini tek tek uygulamaktır.

Bazılarının ''Topal Aşkı'' o kadar bariz ki, nereye gitse oraya taparcasına sürüyor. Böylelerin ''Sakarlığı'' sanırım cehenneme düşürülecek grupla olmalarındandır.

Çünkü bir hadiste ''İhanet'' Cehennem ile müjdelenmiştir !

Havayı soluyun

Mis gibi ''Nefes'' kokuyor

Herkesi ensesinden mıhlayacak gibi örmüş örüyor ağını ''O nefes sahibi !''...

Hiçbir tarafa kaçışta yok

Herkesi ''Günahı'' üzerinde yakalayacak ''O Nefes !''...




Tayip Gülmez 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Kim, Kim"dir -Horuzun Öttüğü Vakit - (2.Bölüm)

Günümüz Müslümanlarının en büyük problemi Hz.Mehdi asm var mı yok mu düşüncesi. Kur'anı Kerimi aklı ile anladıktan sonra ''Peygamber''e de luzum bırakmayan bir topluluk için elbette ''Melhameler'' yani meydana gelen hadiselerin bir önemi yoktur.  Tıpkı ''Meteryalist'' kafadakilerin bunlar ''Metafizik'' saçmalıklar diyip kestirip atması gibi. Peygamber''e luzum ve ihtiyaç bırakmayan yani ''Peygamber''siz İSLAM, daha doğrusu ''Diyalogçu'' zihniyetindeki adamlara aradan ''Peygamber''i çıkardığında İSLAM'da kalmaz dediğinde ''aval, aval'' suratına bakar. Bir kişinin ''Müslüman'' olması ancak ve ancak ''Peygamber''e BİAD ile mümkündür. Kur'anı Kerimde ''Allah ve Resulüne'' itaat emri bunlara uğramamıştır. Peygamberi aradan çıkardığında ''ŞERİAT''e kalmaz. ŞERİAT Peygamber a...

GÜNDEM MAK-ARASI

KIY-AMET  / GÜL-MEZ Sayın Okuyucular Bugünlerde her ne yazsam gündem öyle bir hızla değişiyor ki ne diyeceğimi ne konuşacağımı şaşırıyorum. Sanki bütün dünya birleşmişte beni yalancı çıkarmak için uğraş veriyor. Tam bir -BAŞ-MAKALE yazıp ünlü olayım diyorum, bi bakıyorum bir anda gündem değişiyor. Benim dediklerim çöpe gidiyor tabi. Şimdi nerden çıktı şu Mescid-i Aksa ? Ne güzel konuşuyor yazıyor çiziyor size de bal gibi okutuyordum. Ben ne talihsiz adamım hiç mi hayatımda bir gün bile yüzüm Gül-meyecek ! Anam adımı Tayip Gülmez koymakla bana kötülüğün en büyüğünü etmiş mi oldu şimdi? Gerçi anamın ne suçu var  Dünyada  artık öyle şeyler oluyor ki, kim olursa olsun YALAN söyleyen herkesi hiç abartısız ANLINDAN mıhlıyor. Ve söylediklerini boşa çıkarıyor. Ne kadar PUTU dikilmiş heykel varsa bir bir yıkılacak bir zaman diliminin içine düştük sanki. Bende kalem sallayan halkın aklına üfleyen bir sanatkar olarak galiba böyle bir PUTSAL duruşun yı...

AYASOFYA

'Beytu'l-Makdis'in imarı Yesrib'in harabıdır. Yesrib'in harabı melhamenin (savaşın) çıkmasıdır. Melhame İstanbul'un fethidir, İstanbul'un fethi Deccal'in çıkmasıdır!' buyurdular. Sonra elini (Resulullah), konuşmakta olduğu kimsenin (yani Hz. Muaz'ın) dizine vurdular ve: 'Bu söylediğim kesinlikle hakikattir. Tıpkı senin burada oturman hak olduğu gibi.' buyurdular." Hz. Muaz burada kendisini kasdetmektedir. (Yani Aleyhissalâtu vesselâm'ın konuştuğu ve dizine elini vurduğu kimse Muaz İbnu Cebel (radıyallahu anh)'dir.)" [Ebu Davud, Melahim 3, (4294). Beytu'l-Makdis, Mescidu'l-Aksa denen Kudüs şehrindeki mukaddes mesciddir. Bugün orada "Süleyman Mabedi inşası için kazılar yapılıyor, Mescidin altı oyuluyor. Orada yaşanacak bir çökme veya bu kazı çalışmaları yeniden imar anlamına gelebilir. Kudüs'ün başkent ilan edilmesi bu işlemin hızlandırılması anlamına geliyor olabilir. Yesrib, Medine-i Münevv...