Hayreddin Soykan Suçsuzdur!

28 Şubat denilince aklınıza ne geliyor?  

Benim aklıma neler mi geliyor?

Susturulmaya çalışılan bir millet, bir fikir, bir insanlık...  Durdurulmaya çalışılan bir din ve milleti ile beraber toprağı yok edilmeye çalışılan adaletsiz bir sistem! 

Peki ya darbeler? 

Mağdur olan insanlar ve onların aileleri...

İşte ülke olarak böyle dönemden geçtik ve hâlâ da geçmeye devam ediyoruz... Kapanmayan dosyalar bitmeyen davalar 28 Şubattan bizlere kalan.  

Peki şimdi soruyorum sizlere!15 Temmuz'da darbeyle indirilmeye çalışılan bir devlet, tutuklanan darbeciler sonu gelmeyen suçlular, işte tam da bu kısır döngünün için de dönerken ihtiyacımız olan insanlar neden suçsuz yere hala tutuklanıyor? 

  Oysa ki ben 28 Şubat'ın bittiğini sanıyordum...Bugün hâlâ tutuklanan insanlarımız var! 
28 Şubat Türkiye'nin alnına kara bir leke olarak geçmemişmiydi? Peki bu davalar nedir?
Bu ülkeyi biz mi yönetiyoruz, yoksa bizleri yönetiyorlar mi ? 

Sayın Hayreddin Soykan tutuklanarak ceza evine götürülüp 18 Ay'a mahkum ediliyor ve üstelik 15 Temmuz darbe girişimini yapan vatan hainleriyle aynı ceza evine gönderiliyor.  

Bu ne büyük bir acıdır ! 

Siz tutun bir ülkenin güneşini söndürün sonra elinize bir mum alın ülkeyi aydınlatmaya çalışın, sizce bu mümkün müdür ? Ya da toprağı olmayan bir ülke düşünün ya da çiçekleri olamayan! İşte biz ülkece milletçe şu an bu durumun içine düşürüldük... 

Yok edilmeye çalışılan ama asla yok edilemeyecek bir davadır İslamiyet!

Hayreddin Soykan Suçsuzdur!

Düşünsenize mavi gökyüzünü bir kutuya hapsettiğinizi...

Ve o ülkede artık yağmur yağmayacak oluşunu, güneş açmayacak, beyaz bulutlar olmayacak... Uçmayacak kuşlar özgürlüğe! Böyle bir ülke ya da bir dünya düşünün...

Vatanını seven, insanını seven, dinini seven bir insanı suçsuz yere mahkum ediyorsunuz!

Mavi gökyüzümüz yok 
Ve alnımıza yine kara bir leke olarak yazıldı 28 Şubat!
Biz ki koca çınarlarız,
Köklerimiz her yerde, kurutulamaz yok edilemez!
Ve sizler koca bir çınarı kesmeye kalkıyorsunuz!

Bugün bu haksızlığa susanlar, korkupta arafta kalanlar, bedel ödemekten kaçanlar, evet sizler göğsünü davasına dinine dayayan bir insanı mahkum edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? 

Hangi çılgın bu gerçeğe inanır ki?

Biz ki yürüyen çiçekleriz akan nehirler,  biz ki yağan yağmuruyuz karanlık gecelerin... Karanlığı aydılatan bir peygamberin ümmetiyiz! Hangi güç bizi durdurabilecek ki? 

Derdi Allah olanın dostu da Allah'tır...

Sizler bizi mahkum edersiniz bizler çicek olur açarız...

Sizler bizi yok etmeye yeltendiğinizde biz köklerimizi toprağa salarız...

Fatma Nur Kılınç