Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SELÂM SİZE!.. SİZE SELÂM! -Selâm Bahsine Dair-

İki gün önce bir araştırma yaparken tefavuken rastladığım ve beni bizi herkesi etkileyen bu yazıyı burada paylaşarak bazı şeylerin aslında külli irade ile ne kadar alakalı olduğunu göstermek niyetindeyim. Yazı 2014 yılında kaleme alınmış ve ne hikmet ise  çalışmalarımıza söz konusu olan bahsi işlemiş...Bizi en derinden etkileyen tarafı ise yazarın bizzat görmüş olduğu rüya. Bunun ''SELAM''  ile tefavuku, bundan habersiz çalışmalarımızı ''SE-LAM'' başlığı altında işlememiz...Bu kadar olur dedirten bir -keramet-...Ve bunun bize nasip oluşu...İşte böyle ! Nesibe Yıldız Editör Notu 20 Ağustos 2014 gecesi gördüğüm bir rüyâ; Bir çok gönüldaşın dizilerek oluşturduğu girintili çıkıntılı, kavisli bir çemberin içinde Kumandan Salih Mirzabeyoğlu var. Kumandan benim önümde duruyor, baş ve işaret parmaklarıyla İbda Selamının nasıl yapılacağını tarif ederken, aynı zamanda da  Esma ül Hüsnâ ’dan ve Tekbir’den bahsediyor. Ardından İbda Selâmı yaptığı elini göster...

SANCAK FİKİRLE YÜKSELİR

Fırtınasını hapsettiği fanustan taşıran denizin, sahil kenarlarının toprak zemininden, çakıl taşlı patikasına inerken , tepemde bir kaç asırlık kelleşmiş, yaşlanmış, ve dibi kireçlenmiş , pudralanmış ölü yüzünden farksız ağaçların uğultusunu da hapsettim, dökülmeye yüz tutmuş saçlarıma. Bir bulantı gibi tiksinirken adımlarımda, suratıma üflenen sigara dumanından kaçar gibi kaçı veriyordum içimden, taa özümden … Adımlarım mı yorulmuştu yoksa parmak uçlarım mı kaskatı kesilmişti bilemiyorum doğrusu. Bir bulantının eşiğinde kiremit damlı evlerin ardımda kalan gölgelerini de terk ederek, gerek sahillerde gerekse de dağ başlarında sisler içinde kalan yalınkat ormanlardan uzaklaşıyordum. Uzaklaşmak dedikse her şeyden ! Her şeyin örgüleştirdiği somut olan her şeyden , soyut olana ve soyut olanın da somutlaşma istidadını taşıdığı her şeyden uzaklaşıyordum. Sıcak selamın buğusunda tüten sohbet demlerinin, bir kış sabahında izbe koridorlarından geçerek girdiğim okulun, resmi ve asık hat...

İBDA Mimarı Salih Mirzabeyoğlu, halkoylamasında kullanacakları oyun rengini Nabız Haber'den Şükrü Sak ile yaptığı röportajda açıkladı.

İBDA’yı merkeze alarak işlediği temel meselelerden, 99 sürecinden, Türkiye’deki siyasî kesimlerin dünkü halleriyle, bugünkü halleri arasındaki tekamül farkından, Sayın  Cumhurbaşkanı Erdoğan  ile yaptığı görüşmeye kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu… Mirzabeyoğlu,  Avrupa Birliği , Birliğin Türkiye’ye karşı tavrı, Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımı üzerine de çok önemli değerlendirmeler yaptı. “Temel sabitlerimiz ve kırmızı çizgilerimiz var” diyen Mirzabeyoğlu, İslâm gayesi etrafında; “Hedefleri koyarsın ve ondan sonra bu hedeflere göre şartları değerlendirirsin. Her zaman ve daima aslolan, İslâm’ın faydasıdır! Bu anlamda çok pratik bir tavrımız var” ifâdelerini kullandı! "TAVRIMIZ, DOĞRUDAN 'EVET'TİR!" “Ortada yaprak kımıldamazken, ob j ektif verilerin tam tersini gösterdiği zamanda yaptığı tesbitlerin bugün elle tutulur, gözle görülür bir realite haline geldiğini” belirtti.. Doğrudan, referandum konusundaki fikrini sorduğumuzda ise; Mirzabey...

İdilib'te ''Rüzgarımız Kesildi''

Ve geldi çattı o gün İdilib'te kimyasal silahlarla vücudu alev alev, sesi boğuk boğuk ve nefes kesilen çocuk, yaşlı, genç, kadın ne kadar dindaşınız varsa gözlerinizin içine baka baka, büyük siyasi çıkar ve hesaplaşmalar uğruna katlediliyor.. Bunun böyle olmadığını kim söyleyebilir ? Peki ama ya siz ?! Üstadın ''İman ve Aksiyon'' adlı eserinden dinleyin; ''Birbirinizle çekişmeyin...'' İşte aksiyonu öldüren ahlak; ''Yoksa korku ile zaafa düşersiniz, rüzgarınız kesilir.'' Bu ne büyük Kur'ani belagattır; ...