Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Niçin Salih Mirzabeyoğlu

Bugüne kadar bizim öfkemizi bizden alan hocalara karşı bir kızgınlığım vardı. 'Bu kadar yumuşak olmak niçin.?' derdim.  Üstad Necip Fazıl Kısakürek'ın  kitabı ile tanıştığımda, "Tevhidin gerektirdiği öfkeyi" dizelerin de gördüm. Sonra... Sonra "Mirzabeyoğlu"nun,  tak!  tak ! yazdığı kelimeler....  Aşık oldum... Hem öfkesi  vardı, hemde ıslah için bir fikrî  ve fiili faaliyeti vardı.  'Fikirse fikir kavgaysa kavga' prensibi her müslümanın  keskin düsturu olmaliydi. Bunu bize hatırlattigi için Rabbim ondan razı olsun. Çilesinin yabancısı değiliz inşaAllah. Onu hayırla yâd ediyor ve Rabbimden rahmet diliyoruz. Hatice Toprak

YILDIZ

Resûle Allah dememek şartiyle ne denilirse azdır der Üstad Necip Fazıl... Bu sözden yola çıkarak velilere, alimlere, mütefekkirlere, güzel insanlara Resûl dememek şartiyle ne denilirse az... Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu için de, ne söylenirse az.. Ben de ne söylersem az. ...                      *** Sözün özü son nefesten başlamalıydım yaşamaya.. (Salih Mirzabeyoğlu) Son nefeste yaşamaya başlanılır mı?.. başlanılırmış onda gördüm onda bildim, onda tanıdım, onda yaşamaya başladım... Hem de ne yaşamak.... Son nefeste nasıl yaşanılır?.. Bir inanç varsa, düşünce varsa, fikir varsa, yaşanılır. O düşünce, fikir dava olmuşsa, o dava Allah'a ise üstelik o dava da Allah'a adanmış bir insan profili varsa son nefeste yaşanılır.                     ***    "Bana zehir verdiler ben onu bala çevirdim".. der, Salih Mirzabeyoğlu... 16 sen...